Nasıl da rol yapıyorum nasıl da dimdik duruyorum ağır yaralı yüreğimle... Oysa birazdan ellerimiz ayrılacak yepyeni ufuklara açılacak yelkenlilerimiz... Ben fazla kaptanlık bilmem, dayanamam fırtınalara korkarım daha limandan çıkarken çarpacağım kayalıklara... Olduğum yerde kalırım nereye gideceğimi bilemem... Yine sana varırım... Yani anlayacağın başka sevda bilmem başka aşka gidemem... Bakma böyle dimdik yürüdüğüme; anlayacaksın ağladığımı yağmurlar dindiğinde...

Yataktan kalkın ve yüzünüzü buz gibi bir suyla yıkayın... Sonra bir deniz kenarına gidin ve sahilinde uzunca bir yürüyüş yapın... Gördüğünüz insanlara selam verin güler yüzle... Yürüyüşünüz biter bitmez sahildeki büfeden bir tost ile bir çay alın ve denizi seyrederek yiyip için... Ardından bir çay, bir çay daha... Bu arada derin derin çekin içinize deniz havasını... Unutun hayatın zorluklarını ve her nefesin tadını çıkarın.. Oh deyin oh! Yerinden kalkamayacak kadar hasta olanları hatırlayın… Onlar için Allah'a dua, kendiniz içinse şükredin! Gereksiz hırslardan arının... Yaşadığınız her anın tadını çıkarın... Var mısınız yarın sabah uyandığınızda ilk işiniz bu olsun?

Bu gece yine yıldızlarla konuşma gecem olacak ve içlerinden birini seçip dertleşeceğim… Ben senin gözlerini, karanlıkta yıldız bilirim… Bu gece yanımda değilsin; o yatağa yatmayacağım ben de… Çiviler batar sonra bedenime! Bilirsin, kaderimi çoktan bıraktım ellerine… Fazla zorlama hasretimi, kırılganım; yaşama hevesim biter sonra<br /> Senden tek bir isteğim var; bunca acıya rağmen seni niye çok sevdiğimi sakın sorma!