PRAG

Avrupa seyahatlerimiz arasında unutamayacağımız bir şehir olan Prag Çek Cumhuriyeti’nin başkentidir. I. Dünya Savaşı sonrasında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu yıkılması sebebi ile yeni kurulan Çekoslovakya ülkesinin başkenti olan ve Çekoslovakya’nın yükselişi ile birlikte sanayisi gelişen, nüfusu artan Prag II. Dünya Savaşı’nı Nazi işgali altında geçirirken, sonrasında ortaya çıkan Soğuk Savaş Dönemini ise Sovyet Rusya hükmünde geçirmiş. 1989 yılında yapılan Kadife Devrimi sonucunda Çekoslovakya ülkesi parçalanırken, Prag yeni kurulan Çek Cumhuriyeti’nin başkenti haline gelmiş.

Şehrin bize göre en önemli özelliği 1.Dünya Savaşından sonra neredeyse hiç yara almadan kurtulması, Gotik ve Barok mimarisine sahip görkemli yapıları ve etkileyici sokakları.

IMG_6438

Prag’a Ne Zaman Gidilir?

Prag bizce her mevsim çok güzel ve her mevsim güzel olduğu için bir o kadar da kalabalık. Yazın ve ilkbahar dönemleri Prag’ın en yoğun olduğu dönemler ancak sonbaharda bir o kadar kalabalık oluyor. Biz ise Kasım’da aşk başkadır temasıyla  Kasım ayını tercih ettik. Her mevsim tercih edebileceğiniz bu şehrin noel pazarları ve yeni yıl kutlamaları ise çok popüler.

IMG-9661

Prag’a Ulaşım

Mart ayında THY’den aldığımız kampanyalı biletlerimizle Atatürk Havalimanı’ndan Prag Veclav Havalimanı’na yaklaşık 2.5 saatlik bir uçuşla ulaştık.  Türkiye’den Prag’a Pegasus ve Türk Hava Yolları’nın direkt uçuşları ile gidebileceğiniz gibi, yakın çevre şehirlerine uçarak oradan otobüs veya tren ile de ulaşım sağlayabilirsiniz.

Prag Para Birimi ve Para Çevirme

Avrupa Birliği’nin genel para birimi olan Euro’nun aksine Prag kendi para birimi olan Çek Kronunu  kullanıyor. 1 Euro’nun  yaklaşık 25 Çek kronuna denk geldiği ülkede para çevirirken  dikkat etmeniz gereken en önemli şey döviz ofislerinde komisyon alınmaması ve 1 Euroya karşılık gelen kron miktarının en az 25 olması. Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta ise döviz tabelalarının en altında çok küçük harflerle yazılmış olan ama içeri girene kadar fark edilmeyen yüksek miktarda komisyon.  Bizim önerimiz Mustek bölgesindeki döviz ofislerini biraz dolaşmanız ve en kazançlı çeviriyi nerede yapacağınızı bulmanız.

Peki biz nasıl yaptık? Havaalanında merkeze ulaşmak için aldığımız otobüs biletlerimizi bilet makinalarından kredi kartı ile aldık ve merkezde Mustek bölgesinde girdiğimiz üçüncü döviz ofisinden en uygun fiyata ve neredeyse hiç değer kaybettirmeden paramızı çevirmiş olduk.  (çıkarılabilir)

Nerede yanlış yaptık?

Dresden’den dönüşünde üzerimizde kron olmadığı için metro istasyonlarındaki döviz ofislerinden Euro çevirdik ve 5 Euro için almamız gereken kron 125 civarı iken biz sadece 80 kron alabildik. O yüzden siz siz olun mecbur kalmadıkça metro istasyonlarındaki döviz istasyonlarından para çevirmeyin.

IMG_6140

Prag Havalimanı-Merkez Arası Ulaşım

Havalimanı’ndan şehir merkezine ulaşmak diğer ülkelere göre hem çok kolay hem de çok daha uygun fiyatlı. Havaalanı’nın tam önünden kalkan 119 no’lu belediye otobüsü ile Nadrazi Veleslavin durağında inerek, şehir merkezine giden yeşil metro hattına geçebilirsiniz ve Mustek ya da Starometska metro duraklarında inerek Old Town ya da Charles Bridge’a ulaşabilirsiniz. Havaalanı’nda bilet alırken dikkat etmeniz gereken şey 24 Kr’luk bilet  (30 dakika geçerli)  yerine 32 Kr’luk bileti (yaklaşık 1.5 Euro) seçmeniz. Çünkü 90 dk geçerli olan bu biletler ile şehir merkezine havalimanı otobüsünden aktarma yaparak ekstra bir ücret ödemeden ulaşabilirsiniz. Yani havalimanından şehre ulaşım totalde 1.5 Euro . Alternatif olarak havaalanından kalkan ve Prag ana tren istasyonuna giden Airport Express (AE) otobüslerini kullanarak şehir merkezine ulaşmanız mümkün. Bu ekspres otobüslerin fiyatı ise 125 Kr (yaklaşık 5 Euro).

IMG_6156

Prag Şehir İçi Ulaşım

Prag’da şehir içi ulaşım diğer Avrupa ülkeleri gibi çok gelişmiş ve ulaşım kolaylığı yüksek. Metro, tramvay ve otobüs seçeneklerinin olduğu şehirde en çok kullanılan vasıtalar metro ve tramvay. Kırmızı, sarı ve yeşil olmak üzere 3 metro hattına sahip olan şehirde günlük bilet almanıza çok da gerek yok, çünkü her yer birbirine çok yakın ve yürüme mesafesinde. Biz sadece otelimizden merkeze giderken ve merkezden dönüşte metroyu kullandığımız için günlük bilet tercih etmedik ancak siz günlük bilete ihtiyaç duyarsanız ücreti 110 kr . Şehir merkezinin ve turistik bölgelerin yoğunlaştığı bölgelere yeşil metro hattı ile gidebilirsiniz. Her Avrupa ülkesinde olduğu gibi burada da  Bilet almadan herhangi bir vasıtaya biner ve yakalanırsanız 1500 Kr gibi bir ceza ödemeniz gerekiyor.

Prag metro hatlarını aşağıdaki resimden bulabilirsiniz:

metro-praha-vizualizace-vize-2025-metroweb

Bilet fiyatları ise şu şekilde:

Tek yön 30 dk geçerli olan bilet 24 Kr (0.96  Euro)
Tek yön 90 dk geçerli olan bilet 32 Kr (1.28 Euro)
24 saat geçerli günlük bilet 110 Kr (4.4 Euro)

Prag’da Konaklama

Prag konaklama açısından diğer Avrupa şehirlerine göre daha uygun fiyatlı  ve her bütçeye hitap eden otel, hostel ve misafir evlerine sahip. Prag’da konaklama rezervasyonlarınızı Booking, hotels.com, Airbnb gibi siteler üzerinden online olarak ayarlayabilirsiniz. Belirtmekte fayda var ki, otellere ve hostellere ne kadar erken rezervasyon yaptırırsanız aynı oda için ödeyeceğiniz miktar son anda yapılan rezervasyonlara göre daha düşük olacaktır.

Bizim Prag’da nerede konakladığımızı sorarsanız,

 Flora metro istasyonuna çok yakın ve merkeze dört durak kadar uzaklıkta olması, ayrıca gecelik oda fiyatının 30 Euro gibi cüzi bir miktar olması nedeniyle Flora House’u önerebiliriz,. Diğer konakladığımız guest house(misafirevi) ise  Apartment Lucemburska. Burası da Jiriho z Podebrad metro istasyonuna çok yakın ve merkeze üç durak kadar uzaklıkta, gecelik fiyatı ise 25 Euro idi.

Prag Gezilecek Yerler

Prag bize göre en az üç günü hak eden bir şehir. Gezilecek yerler birbirine çok yakın olmasına rağmen çok fazla olduğundan iki güne sığmıyor. Bu yüzden Prag şehrini tam anlamı ile gezmek isterseniz en az üç gün ayırmanızı öneriyoruz.

Prag’da ana gezilecek yerler ise şu şekilde:

IMG-9290

The Old Town (Eski Şehir Meydanı): Şehrin meydanı, kalbi ve eğlencesi. Bu meydanda her dakika bir etkinlik, her dakika sizi şaşırtacak bir şey karşınıza çıkabilir. Astronomik Saat, Eski Belediye binası, Tyn Kilisesi, St. Niklaus Kilisesi ve Jan Hus Anıtını içeren bu meydan Prag’da gezilecek yerler listesinin en başında yer alıyor. Katıldığımız ‘Free Walking Tour’unda öğrendiğimiz kadarı ile bu meydanda halk yanlısı Jan Zelivsky ve İmparator Matthias’a karşı gelen 27 liderin idamlarının  gerçekleştirildiği ve daha sonra kellelerinin 15 yıl boyunca Charles Köprüsüne asıldığını duyduğumuzda bu meydanın ne kadar içler ürpertici bir tarihe sahip olduğunu bir kez daha anladık. Sabahın erken saatlerinde giderseniz meydanın turist kalabalığına takılmadan gezebilir ve ayrıca fotoğraflarınız için daha uygun bir ortam ve ışık elde edebilirsiniz. IMG_5824

Astronomik Saat ve Eski Belediye Binası: Meydandaki iki uzun binadan biri olan Eski Belediye Binası’nın geçmişi 1338’li yıllara kadar dayanıyor. İnşası bu tarihte tamamlanan belediye binasının kule ve şapel kısmı aslında sonradan eklenmiş. Zaten dikkatli bakarsanız eski ve yeni yapılar arasındaki bu farkı siz de rahatlıkla görebilirsiniz. Eski Belediye binasına kadar gelmişken şehir ve Old Town manzarasını bir de yukarıdan görmek isterseniz binanın kule kısmına çıkabilirsiniz. Bizim de gerçekten çok keyif alarak seyrettiğiniz manzaranın bir fotoğrafını sizin için aşağıya bırakıyoruz:

IMG-9669-Facetune-17-11-2018-20-36-50

Fiyatları ise şu şekilde:

Öğrenci bileti( Geçerli bir öğrenci kimliğiniz ya da ISIC kartınız ile bu bileti alabilirsiniz) 150 Kr (6 Euro)
Tam bilet 350 Kr (14 Euro)

IMG-9293

Gelelim Astronomik Saate, ününü gitmeden önce ve gittiğimizde birçok kez duyduğumuz bu saat açıkcası bizi hayal kırıklığına uğrattı. Her saat başında meydanda toplanan insanların meraklı bakışları ile gerçekleşen bu gösteri fotoğrafta da görebileceğiniz iki mavi pencerenin açılması ve sırayla figürlerin birbiri ardına geçiş yapmasından ibaret. Kısacası beklentinizi yüksek tutmayın.

Peki ya Astronomik Saatin hikâyesi ve anlamı ne, gelin biraz bundan bahsedelim. 3 kısımdan oluşan bu Astronomik Saatin ilk kısmında ölümü, aç gözlülüğü, sefayı ve kibri sembolize eden 4 heykel varken, ikinci kısmında zamanı ve güneş ile ayın hareketlerini gösteren mekanizma yer alıyor. Saatin en son ve yeni yapılan kısmında ise günün tarihi ve burçlar yer alıyor.

IMG-9289

Tyn Kilisesi: Girişini bulamadığımız daha doğrusu gözle görülür kapılarından giriş olmayan kilise. Döndüğümüzde öğrendik ki ön tarafında bulunan okul üzerinden bu kiliseye girişler sağlanıyormuş. Old Town meydanının en görkemli yapılarından biri olan bu kilise Adam ve Havva isimlerini taşıyan 80 m yüksekliğindeki ikiz kulelere sahip bu yapı Old Town meydanındaki en görkemli yapılardan biridir. Biz de Gotik ve Barok mimari aşığı bir çift olarak bu kiliseye bayıldık. Ayrıca yıl içerisinde belli zamanlarda müzik organizasyonlarının yapıldığı bu kilisedeki etkinlikleri gitmeden önce mutlaka araştırmanızı tavsiye ediyoruz.

IMG-9664-Facetune-17-11-2018-20-17-54

Prag Kalesi:  Premysl Hanedanı tarafından 9. yy’da inşa edilen Prag Kalesi geçmişte Bohemya Krallığının ve Kutsal Roma Germen İmparatorluğu’nun yönetim merkezi olarak kullanılırken günümüzde Çek Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanlığı olarak kullanılmakta. Bu kale içerisinde Aziz Vitus Katedrali, Eski Kraliyet Sarayı, Altın Yol, Yaz Bahçeleri ve Beyaz Kule gibi birçok tarihi ve mimari açıdan zengin yapılara ev sahipliği yapmakta. Kale içerisindeki yapıları giriş ücretleri, girdiğiniz yapılara göre değişiklik göstermekte. Aşağıda bilet fiyatlarını ve hangi biletlerin hangi yapıları kapsadığını içeren bir bilgilendirme tablosu bırakacağız:

Ekran Alıntısı

St.Vitus Katedrali: Prag Kalesi içerisinde Neo-Gotik ağırlıklı olmak üzere Rönesans ve Barok tarzları kullanılarak inşa edilen bu görkemli katedral, eskiden ülke yönetimini devralan kral ve kraliçelerin taç giyme törenlerine sahne olmuş. Dini yapının içerisinde Aziz Vaclav Şapeli ve Soylu Frederick’in Uçuşu isimli ahşap malzemeden üretilen pano turistler tarafından büyük bir ilgi görmekte. katedralin girişi ücretsiz olup, şapel ve panonun olduğu kısımlar ile katedralin dom kısmı ücretlidir. Kale içerisindeki başka yapılara giriş biletleri ile kombine olarak satılan biletleri kale içerisindeki turist bilgilendirme ofislerinden alabileceğiniz gibi, gitmeden önce internet üzerinden de alabilirsiniz. Ayrıca katedrale gitmeden önce katedralin açılış ve kapanış saatlerine bakmanızda fayda var, biz akşamüzeri gittiğimiz için malesef  kapalıydı.

IMG-9292

Charles Köprüsü (Karl Köprüsü): Bize göre  açık ara farkla Prag’ın en güzel yeri olan bu köprü, Old Town bölgesinden Prag Kalesine ulaşmak için kullanabileceğiniz yol üzerinde yer alan 516 metro uzunluğunda ve  iki yanı heykellerle kaplı çok estetik bir yapı, ayrıca köprünün başında ve sonunda savunma amaçlı inşa edilen kuleler bulunmakta. Belediye binasında olduğu gibi buradaki kulelerde turistlerin ziyaretine açılmış durumda, İsterseniz bu kulelere çıkarak köprü, nehir ve şehir manzarasını izleyebilirsiniz. Sağ ve sol kolunda yer alan 30 heykelin arasında Hz. İsa dâhil olmak üzere birçok aziz ve azizenin bulunduğu köprüde, fotoğraf çekinmek ve kalabalık olmadan manzaranın keyfini çıkarmak istiyorsanız bizim önerimiz kesinlikle gün doğumu zamanında buraya gelmeniz. Biz sabah 7:30-8:00 sularında oradaydık ve gerçekten iyi ki de gitmişiz diyoruz.

IMG-9665-Facetune-17-11-2018-20-17-06

Aziz Niklaus Kilisesi: Mala Strana bölgesinde bulunan bu kilise 1703-1752 tarihleri arasında inşa edilmiş. Şehir manzarasını izleyebileceğiniz bir diğer nokta da burası. Yeşil kubbesine çıkarak Prag manzarasını seyredebilirsiniz. Bu kilisenin bir diğer önemi ise, Amadeus Mozart Prag’da yaşadığı süre boyunca bu kilisenin piyanosunu çalmış ve sonrasında bu yapı klasik müzik dinletileri ve konserleri için tam bir merkez haline gelmiştir.

Dancing House: Nehir kenarından yürüyerek ulaşabileceğiniz ya da Starometska tramvay durağından 17 no’lu tramvaya binerek ulaşabileceğiniz bu yapı 1945 yılında Amerikan ordusu tarafından gerçekleştirilen hava saldırısında yıkılan eski bir yapının yerine inşa edilmiş. Ünlü dans çifti Fren ve Ginger’ın adıyla da anılan evin dış yüzeyi cam ağırlıklı kısmı kadını, diğer tarafı ise erkeği temsil etmekte.

Binanın içerisinde otel, restoran ve sergi faaliyet göstermekte olup binanın mimari farklılığı sebebi ile birçok turistin uğrak noktalarından birisi. Biz de tabi ki dans geçmişimize dayanarak önünde dans figürlerimizi yaptığımız fotoğraf karelerini çekmeden duramadık. İşte o fotoğraflarımızdan biri:

IMG_7190

Prag National Museum: Prag ana tren istasyonuna ve eski şehrin giriş kapısının bulunduğu Repuclic Square (Cumhuriyet meydanı)’de bulunan Prag Ulusal Müzesi ve Opera binası gerçekten görülmeye değer. 19. yy başlarında inşa edilen ve geçmişten günümüze birçok tarihi eserin yer aldığı bu müzede yılın belirli zamanlarında dönemsel ve tarihi eserlerin sergileri de yer almakta. Eğer ilginiz varsa gitmeden önce programına bakabilirsiniz.

Prag National Theatre: Ülke genelinde yapılan bağışlar sayesinde inşa edilen ve ilk gösterimi 1881 yılında yapılan Prag Ulusal Tiyatrosunda birçok opera ve bale etkinliği sanatseverlerle buluşturulmakta. Eğer bu tarz sanatsal etkinliklere ilginiz varsa, gitmeden önce internet sitesinden programına bakarak biletinizi alabilirsiniz.

IMG-9291

John Lennon Wall: 1980 yılında John Lennon’ın ölümünden sonra Praglı gençler tarafından yapılan resim ve grafitiler sayesinde oluşan bu anıt, komünist rejimin hüküm sürdüğü zamanlarda periyodik olarak temizlenmesine rağmen her seferinde politik sözler ve Beatles’ın şarkı sözleri ile yeniden doldurulmuş. Buraya gelen turistlerin de katkısıyla duvar kısa sürede yeniden Lennon’ın ve barış mesajlarının olduğu bir yer haline getirilmiş.

Wenceslas Square: Vaclav meydanı olarak da adlandırılan bu meydan Orta Çağ’da at pazarına ev sahipliği yaparken günümüzde alışveriş ve eğlence merkezi olarak anılmakta. Birbirinden lüks mağazaların, restoranların ve eğlence merkezlerinin olduğu bu meydan Kadife Devrimi gibi ülke tarihini değiştiren birçok olaya tanıklık etmiş.

Prag Ulusal Müzesi, Palaca Koruna ve Fransisken Bahçeleri bu meydan çevresinde görülmeye değer yerlerden sadece birkaçı.

Petrin Tepesi ve Gözlem Kulesi:  Prag Kalesi’nin yakınlarında bulunan bu tepe Prag şehrinin en yeşil alanlarından birisi. Şehri yukarıdan izlemek, yürüyüş yapmak ve şehrin kalabalığından kurtulup temiz hava almak için gelebileceğiniz bir nokta. Buradaki en belirgin yapı ise Petrin Gözlem Kulesidir. 1991 yılında Eiffel Tower (Eyfel Kulesi) dan ilham alınarak inşa edilen bu kulenin en tepesine çıkmak mümkün. Stefanik Gözlemevi ve Komünizm Anıtı ise Petrin Tepesi’nde görebileceğiniz diğer yapılardandır. Bizim vaktimiz olmadığı için Petrin Tepesi’ne gidemedik ama bir sonraki gezimizde ilk gideceğimiz yerlerden olacak.

Bizim zaman bulup gidemediğimiz ama sizin zamanınız varsa gidebileceğiniz diğer yerler ise şu şekilde:

  • Josefov(Eski Yahudi mah.)
  • Franz Kafka Müzesi
  • Strahov Manastırı
  • Prag Havacılık Müzesi
  • Prag Yahudi Müzesi

Prag’da Yeme-İçme

Prag’da denemeniz gereken yemeklerin başında gulaş gelmekte. Biz daha önce Budapeşte’de gulaş çorbası içmiştik. Burada ise ana yemek olarak beef gulaş denedik. Bir çeşit bifteğe benzeyen bu et yemeği farklı bir sosla hazırlanıyor.  Biz Charles Köprüsü’nden karşıya geçip kuğuları beslediğimiz yere çok yakın lokal bir restoranda deneyimleme şansı bulduk. Prag’daki birçok restoranda Çeklere özgü yemeklerden bulabilirsiniz.

image_6483441

Gelelim meşhur biralarına. Dünya sıralamasında bira çeşidi ve tüketimi açısından üst sıralarda yer alan Prag’a kadar gelmişken buraya özgü biralardan tatmadan hiç bir yere gitmemelisiniz. En meşhur biraları ise Pilsner Urquell, Budweiser Budvar, Staropramen ve Kozel. Bizim favorimiz ise Pilsner Urquell oldu.

Son dokunuşu da tatlı ile yapalım. Hemen hemen her sokakta denk geleceğiniz Tridelnik tatlısını yemeden dönmemelisiniz. İçerisinde vanilya ya da elmalı tart üzerinde ise dondurma ya da krema olanları önerebiliriz.

IMG-9674 (5)Diğer Avrupa şehirlerine göre kıyasla daha uygun fiyatlı olmasını, Türkiye’ye yakın olmasından kaynaklı uçak biletlerin uygunluğunu fırsat bilip bir sonraki rotanıza bu güzel Orta Avrupa şehrini eklemenizi öneririz. Tarihi, kültürü ve büyülü atmosferi sayesinde pişman olmayacağınız bir gezi sizleri bekliyor.

Yorum bırakın